01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı

Medigen_Slider_Tasarimi_1200X250_2021

01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı

01-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla ilan edilmiştir.

Meme kanseri; din, ırk, etnik köken veya sosyal sınıftan bağımsız olarak dünyada en sık rastlanan kanser türleri arasında yer almaktadır (1). Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından Aralık 2020’de yayınlanan istatistiklere göre, 2,26 milyon vaka ile dünyada en sık teşhis edilen kanser türüdür (2). Meme kanseri kadınlarda en sık görülmektedir ve akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır (3). Tüm meme kanserli kadınların %1’inin 30 yaşından önce, %2,4’ ünün 35 yaşından önce ve %6.6’ sının 40 yaşından önce tanı aldığı bildirilmektedir; ancak 40 yaş ve üzerinde görülme sıklığı daha yüksektir (4).

Tüm meme kanserli hastaların yaklaşık %15’ini çoklu meme veya yumurtalık kanseri öyküsü olan aileler oluşturur ve hastalık, ailesel meme kanseri olarak bilinmektedir. Ayrıca tüm meme kanseri hastalarının %5-10′ u genetik olarak kansere yatkındır. Meme ve/veya over kanserine kalıtsal yatkınlık ile ilgili olduğu bulunan pek çok gen tespit edilmiştir. Bu genler içinde en önemlileri HBOC (Hereditary Breast and Ovarian Cancer) sendromundan sorumlu BRCA1 ve BRCA2 genleridir. BRCA1 ve BRCA 2 genlerindeki mutasyonlar kalıtsal meme ve yumurtalık kanserlerinin en önemli nedenidir. Bu kanserlerin yaklaşık %46-87’si bu iki gendeki mutasyondan kaynaklanmaktadır. Bu genler dışında CHEK2, ATM, TP53, MUTYH, BLM, PALB2, BRIP1, WRN ve PTEN gen varyasyonları da özellikle meme kanseri riskini arttırmaktadır. Kalıtsal meme ve yumurtalık kanseri ile ilgili çalışmalar, sadece kansere yatkınlığın belirlenmesini değil, aynı zamanda meme kanserinin mevcut tedavisini, bir sonraki kanserin önlenmesini, risk belirlenmesini ve akrabalar için koruyucu önlemlerin alınmasını da içermektedir (5,6).

Meme kanseri genellikle ya tarama yoluyla ya da bir tanı muayenesini gerektiren bir semptom (örneğin ağrı ya da ele gelen kitle) yoluyla teşhis edilmektedir (7). Mevcut kanser tedavileri cerrahi müdahale, radyasyon, kemoterapötik ilaçları içermektedir (8). Son yıllarda moleküler yöntemlerin gelişmesi, hastalarının tanısını ve prognozunu daha iyi tanımlayarak hedefe yönelik doğru tedavilerin uygulanmasına yardımcı olmaktadır (9).

Kaynaklar

  1. Banning M, Hafeez H. Perceptions of breast health practices in Pakistani Muslim women. Asian Pac J Cancer Prev. 2009; 10:841-847.
  2. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/cancer
  3. Ranasinghe HM, Ranasinghe N, Rodrigo C, Seneviratne RDA, Rajapakse S. Awareness of breast cancer among adolescent girls in Colombo, Sri Lanka: a school-based study. BMC Public Health. 2013; 13:1209. [PMC free article] [PubMed] [Google Scholar]
  4. Anders CK, Johnson R, Litton J, Phillips M, Bleyer A. Breast cancer before age 40 years. Semin Oncol. 2009; 36:237-249.
  5. Yoshida R. Hereditary breast and ovarian cancer (HBOC): review of its molecular characteristics, screening, treatment, and prognosis. Breast Cancer (2021) 28:1167–1180
  6. Hodgson A., Turashvili G. Pathology of Hereditary Breast and Ovarian Cancer. Front. Oncol. 2020; 10:1-11
  7. Fuller MS, Lee CI, Elmore JG. Breast cancer screening: an evidence-based update. Med Clin North Am. 2015;99:451–468
  8. McDonald ES., Clark AS., Tchou J., Zhang P., Freedman GM. Clinical Diagnosis and Management of Breast Cancer. J Nucl Med 2016; 57:9S–16S
  9. “Cancer drugs are getting better and dearer”. The Economist. 4 May 2017. Retrieved 19 May 2017.